
Postmodernizm Ve Tüketim Kültürü
Her sey, bildigimiz, inandigimiz, güvendigimiz her sey almis basini gidiyor. Kapitalizm, o bildigimiz kapitalizm degil gibi. Üretimden ziyade tüketime, faydadan ziyade imaja, "üretken emek"ten ziyade "hizmet" sinifina yaslaniyor gibi. Is saatleri içerisinde çileci bir etik hüküm sürerken; hafta sonlari ve gece, dünya karsisinda hedonistik bir yönelim benimsememiz talep ediliyor. Ulus asiri sermaye sinir tanimaksizin gezegeni bir uçtan öbürüne katederken basta ulusdevlet olmak üzere devasa bürokratik aygitlari önüne katip süpürüyor. Politik konumlar artik bildigimiz konumlar olmaktan çikmis gibi. Dünün en radikal ilerici konumlari birden karsimiza, daha önceleri tarihsel ilerleme merdiveninde en asagi basamaga yakistirdigi konumlardan bile güdük bir muhafazakârlikla dikiliyor. Diyalektik mantiga göre asilmis olmasi, hatta tarihin çöplügüne çoktan firlatilmis olmasi gereken ideolojiler, Tarih denilen masalla alay edercesine, gündelik hayati yogurmaya basliyorlar. "Gibi"! Anahtar sözcük bu.
Featherstone bu kitabinda, bir çagin tükenmekte oldugunu bildiren totallestirici postmodern imalari kurcalayarak, gelenekmodernlikpostmodernlik üçlemesinde varsayilan yüzeysel kopuslarin derininde yatan süreklilikleri ortaya çikariyor. Ilk bakista birbirlerini disliyormus izlenimi veren muhafazakâr Bell ve marksist Jameson arasindaki, diyalektigin meftunu bildigimiz Adorno ve "olasilastirma mantigi"nin siki takipçisi Baudrillard arasindaki yakin bagintilari kurcaliyor. Kisacasi, postmodernizmi, ne kendi kendisini sundugu haliyle kabulleniyor ne de asina oldugumuz reçetelerin kolayciligina teslim oluyor. Simdilerde "dünyanin yeni halleri"ni kavrayamadiklarini sezen ve buna dehset verici bir muhafazakârlikla tepki gösteren entelektüellerden önümüzü göremedigimiz bir ortamda özlemini çektigimiz sahici, soyu tükenmeye yüz tutmus bir sosyolog tutumu sergileyen Featherstone, su önermeden hareket ediyor: "Ortaya attigi toplum ve kültüre iliskin teorik sorunlardan ötürü postmodernin ortaya çikisini hosnutlukla karsilamaktan kaçinamayiz." Kavramlarin iman etmeye degil, düsünmeye yaradigini, entelektüel dedigimiz yaratigin bir davanin eri degil arastirmaci oldugunu görenlere; karmasikligi artan bir dünyanin sundugu boyutlari ve kavramlari anlamamak gibi bir lükse sahip olamayacagini hâlâ unutmamis olanlara öneriyoruz bu kitabi.
(Tanitim Bülteninden)
Sayfa Sayisi: 288
Baski Yili: 2013
Dili: Türkçe
Yayinevi: Ayrinti Yayinlari
Ilk Baski Yili : 1999
Sayfa Sayisi : 288
Dil : Türkçe
Yayınevi | : | Ayrıntı Yayınları |
Sayfa Sayısı | : | 288 |
Basım Yılı | : | 2013 |
ISBN | : | 9789755391397 |
Çevirmen | : | Mehmet Küçük |
Dil | : | Türkçe |
Üye olmadan sipariş verebildim.
Ayrıca, kargo süreci hakkında da sistem üzerinden güncel olarak bilgilendirildim.
Memnuniyet duydum.