Pazartesi ya da Salı

Cesaret dolu bir yasam, çalismakla geçen yillar, umutsuzluk, bekleyis, verimsiz arayis günleri ve sonun getirdigi yalnizlik korkusu; bütün bunlar olasi aldatmacasini hemen yadsidigi su küçük cümlenin teminatindan baska gerekçeye yer birakmaz: "Fakat bir gün elimize bir kalem alip yazmaya basladigimizda ne olacagini kim bilebilir? Gerçeklik, belli bir seyken, onu suna buna çevirmemek ne kadar da zor."
-Maurice Blanchot-

Pazartesi ya da Sali'da okuyacaginiz, fildisi kulesinde yalnizlasan bir yazarin degil, tam da yazarak insanlarla kucaklasan bir yasam müptelasinin öyküleri. Artik "kendine ait bir oda"ya kapanmis, kitap kapaklarinin hapsettigi o sikici Woolf portresi degil baktigimiz. Edebiyatin en özgün imgelerinin mucidine ait bir âlem. Iste bu yüzden Woolf'u görmek, o hülyali ve soyut portreye bakip iç geçirmek degil, onun ahenk ve karmasa arasinda gidip gelen olus âlemini seyretmek. Woolf'u okumak, "kendine ait" olani dünyaya ait kilan, birbirine tasan evrenleri yaratan kadini okumak. O beylik portredeki hareketsiz, dingin, soyut Woolf klisesinin tam aksi; kosan, uçan, dagilan, nesnelere dönüsen, varolus imkânlarini açan, zamani varolusun tecrübesinde veren yaraticiyi okumak.
(Tanitim Bülteninden)


Ince Kapak:

Sayfa Sayisi: 185

Baski Yili: 2013


e-Kitap:

Sayfa Sayisi: 177

Baski Yili: 2013


Dili: Türkçe
Yayinevi: Notos

Editör : Tugba Eris
Kapak : Emre Senan

Sayfa Sayisi : 185

Ilk Baski Yili : 2013

Dil : Türkçe