
Kürdüm OHAL'de Türküm
Daha önce Kürdinsan ve Kürtleri Bekleyen Tehlike isimli kitaplariyla taninan Vahdettin Ince, Kürt Sorunu'nun anlasilmasina katki saglayabilecek yeni bir çalisma yayinladi. Kürdüm OHAL'de Türküm/Bir Sistem Elestirisi ismiyle yayinlanan kitap, konunun uzmani bir düsünürün kendi hayatindan kesitlerle zenginlestirdigi özgün bir çalisma özelligi tasiyor. Vahdettin Ince, disardan bakildiginda karmasik olarak görünen bu temel sorunu, kendine özgü analizlerle anlasilir bir hale getiriyor.
Vahdettin Ince, hayatinin ayrilmaz bir parçasi haline gelen bu temel sorunun hem anlasilmasi hem de çözüme kavusturulmasi için verdigi çabalari su sözlerle anlatiyor: "Kürt sorunu ile dogup büyüdüm. Bugün düsünceme, tutumuma, yazilarima egemen olan kisisel tecrübemin etkisine girmeden önce bu soruna çevremdeki hemen hemen herkes gibi tek tarafli bakiyordum. Aslinda gerçegin sadece bir yönünü görebiliyordum da diyebilirim. Çevre ve ortam bunu gerektiriyordu. Geliyê Zîlan (Van'in Ercis ilçesine bagli Zilan deresi denilen ve onlarca köy ve mezradan ibaret bölge) hadisesi ben dogmadan otuz yil önce yasanmisti, bizim köyden çok çok on bes kilometre ötede. Çevremi anlamaya basladigimda kulagimda bu bölgede yasanmis katliam hikayeleri vardi. Öncesinde ve sonrasinda tanik olunan Kürtçe yasaklari, Kürtlerin inkari gibi insan fitratina aykiri uygulamalar ister istemez gerçegin sadece ve yalnizca bir tarafini görmeyi dayatiyordu. Benim gördügüm ve anladigim Kürtlerin korkunç magduriyetiydi. Zaman ilerledi, Türklerin bu konuya yaklasimlarini görme imkanini buldum. Bu asamadan sonra sorunun bir veçhesi daha belirginlesti. Türkler olup bitenlerden habersizdi. Her sey onlar adina yapiliyordu, ama onlarin bundan haberi yoktu. Zamanla tanidikça, haberlerinin olmasi durumunda bunlara onay vermelerinin imkansiz oldugunu anladim. Tepedeki siyasetin de Türklerin isin farkina varmasini önleyen, perdeleyen kavramlarla döndügünü gördüm. Rejimin Kürt cografyasinda olup bitenleri Türklerin gözünde perdelemek, anlamalarini engellemek için sinsi bir politika izledigini fark ettim. Mesela Seyh Said hareketini Türklere bir bölücü, ayrilikçi hareket olarak anlatirken, etnik meselelere gösterdigi duyarliligi Islamî sorunlara ya hiç göstermeyen ya da üstünkörü bir tepkiyle geçistiren Batiya da Islamî, hilafetçi bir hareket olarak yansitmisti. Bu sorunun bir diger magduru da Türklerdi o halde. Bunu anladiktan sonra Türk nedir sorusunun cevabi da Kürtlerin girdabinda yer aldigi sorunun diger magduru oldugu için Türkler ümmettir seklinde belirginlesti zihnimde. Ümmet olmak, bir millet olmak yani karsilikli anlasabilmek için taraflarin, özellikle Türklerin olup bitenlerden haberdar kilinmasini kendim için vaz geçilmez bir görev bildim bu yüzden. Ondandir ki kendimi her firsatta Kürtlerin magduriyetini Türklere anlatma çabasi içinde gördüm. "Kürdinsan" kitabim Kürtlerin yasadiklarini Türklere anlatma amacimin bir ifadesidir.
Burada da ayni duygu ve düsüncelerle hareket etmek istiyorum. Yine vicdanlara dokunmaya çalisacagim. Buradaki yazilar bir yandan benim Kürtleri ve Türkleri anlama çabamin ifadeleridirler, bir yandan da onlarin birbirlerini anlamalarini saglamaya yönelik niyetimin göstergeleridirler. Ben tabi ki ümmetçi, bütünsel ve hatta evrensel bir zaviyeden bakiyorum olaylara. Ama bu ayrintinin, teferruatin ilmek ilmek ördügü bir bütünselliktir. Ümmet Araptir, Türktür, Kürttür, Farstir... Bazen sadece Araptir, bazen sadece Türktür, bazen sadece Kürttür, bazen sadece Farstir. Ama her zaman hepsidir. Diger bir ifadeyle ümmet; anlasan yani bir birlerini anlayan insanlardan meydana gelen bir topluluktur. Islam milletinin çok önemli iki kavmi olan Türklerin ve Kürtlerin birbirlerini anlamalari da hem Türkiye'de hem de Islam aleminde çözümlerin kapisini açan bir anahtar islevini görecektir bana göre. Bir arada baris içinde yasamanin anahtari milletlerin, halklarin, mezheplerin birbirlerinin mütercimi olmasidir bir anlamda."
Beyan Yayinlari tarafindan okuyucularla bulusturulan bu önemli eser, yasanmis pek çok olayla zenginlestirilmis bir gerçeklige dayali olmasi ve olaylara çok yönlü bakabilme özelliginden dolayi kendi alaninda önemli bir boslugu doldurmaya aday olarak görünüyor.
(Tanitim Bülteninden)
Sayfa Sayisi: 176
Baski Yili: 2016
Dili: Türkçe
Yayinevi: Beyan Yayincilik
Ilk Baski Yili : 2016
Sayfa Sayisi : 176
Dil : Türkçe
Yayınevi | : | Beyan Yayıncılık |
Sayfa Sayısı | : | 176 |
Basım Yılı | : | 2016 |
ISBN | : | 9789754737165 |
Dil | : | Türkçe |