Her Yer Seri Direniş - Ereğli İşçi Hikayeleri Kitap Açıklaması " ‘60lar ve ‘70lerin Ereğlisindeki, Can Kartoğlunun hikâyelerine de konu olan yaşanmışlıklar, Türkiyede işçinin ve sendikanın dünyasına bir pencere aralar adeta. Kitapta, bütün bu yıllar boyunca yolları Ereğliden geçen çok tanıdık insanlarla karşılaşıyoruz. Bu yıllar boyunca, Amerikan Morrisonu "müstesna" bir şirket olarak ilan eden halkçı Ecevit kâh Çalışma Bakanı kâh Başbakandır. Ereğliden, "Morrison Süleyman" unvanını da kuşanarak siyaset sahnesindeki yerini alan Süleyman Demirel, Başbakan olmadan önce Morrisonun Türkiye Temsilcisi olarak, işçilerin ve sendikanın karşısındadır." Ereğli İşçi Hikâyeleri, Ereğli işçilerinin portreleri üzerinden ülkenin tablosunu resmediyor. Her tekil hikâyeyi bir işçinin gözünden anlatan yazar, işçilerin gözünden bakmanın hakikatin gözüyle bakmak olduğunu kanıtlıyor. Yakın tarihimize ayna tutan bu belge-hikâyeler, dünümüze ne denli uzak olduğumuzu fark etmemizi sağlıyor ve bize bilinmeyen bir tarihi edebiyatla keşfetme imkânı sunuyor. Can Kartoğlunun hakikat gibi yalın, doğal, katışıksız, dokunaklı dilinin insancıllığı, dile getirdiği kahramanlarının insancıllığını ustalıkla yansıtırken insanın varoluş mücadelesinin özünde "işçi mücadelesi"nin saklı olduğunu kendiliğinden açıklıyor. (Tanıtım Bülteninden)
Her Yer Seri Direniş - Ereğli İşçi HikayeleriHer Yer Seri Direniş - Ereğli İşçi Hikayeleri Kitap Açıklaması
'' ‘60lar ve ‘70lerin Ereğlisindeki, Can Kartoğlunun hikâyelerine de konu olan yaşanmışlıklar, Türkiyede işçinin ve sendikanın dünyasına bir pencere aralar adeta. Kitapta, bütün bu yıllar boyunca yolları Ereğliden geçen çok tanıdık insanlarla karşılaşıyoruz. Bu yıllar boyunca, Amerikan Morrisonu ''müstesna'' bir şirket olarak ilan eden halkçı Ecevit kâh Çalışma Bakanı kâh Başbakandır. Ereğliden, ''Morrison Süleyman'' unvanını da kuşanarak siyaset sahnesindeki yerini alan Süleyman Demirel, Başbakan olmadan önce Morrisonun Türkiye Temsilcisi olarak, işçilerin ve sendikanın karşısındadır.''
Ereğli İşçi Hikâyeleri, Ereğli işçilerinin portreleri üzerinden ülkenin tablosunu resmediyor. Her tekil hikâyeyi bir işçinin gözünden anlatan yazar, işçilerin gözünden bakmanın hakikatin gözüyle bakmak olduğunu kanıtlıyor. Yakın tarihimize ayna tutan bu belge-hikâyeler, dünümüze ne denli uzak olduğumuzu fark etmemizi sağlıyor ve bize bilinmeyen bir tarihi edebiyatla keşfetme imkânı sunuyor. Can Kartoğlunun hakikat gibi yalın, doğal, katışıksız, dokunaklı dilinin insancıllığı, dile getirdiği kahramanlarının insancıllığını ustalıkla yansıtırken insanın varoluş mücadelesinin özünde ''işçi mücadelesi''nin saklı olduğunu kendiliğinden açıklıyor.
(Tanıtım Bülteninden)PX0000011323111